İzmir’in doğayla uyumlu Kadim Üretim Havzaları’nın tespit edilmesi için yürütülen çalışmalar kapsamında, İzmir’de bir kurt kayıt altına alındı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen ve Doğa Derneği’nin İzmir Kalkınma Ajansı’yla birlikte yürüttüğü İzmir’in kent çeperindeki Kadim Üretim Havzaları’nın araştırılması ve izlenmesi amacıyla tarım ve mera alanlarına kurulan fotokapanlardan çıkan kurt görüntüsü heyecan yarattı. Uzmanlar bu önemli kaydın, bölge doğasının sağlıklı bir şekilde yaşamaya devam ettiğini ortaya koyması açısından oldukça önemli olduğunun altını çiziyor. Çalışma kapsamında elde edilen tüm görüntüler ise Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir Şube Müdürlüğü ile paylaşılıyor.
İzmir’in kent çeperinde kurulan fotokapanlarda bir kurt kayıt altına alındı. Bu kayıtla, Batı Anadolu’daki doğal nüfusunun tamamen yok olduğu düşünülen kurtlar, İzmir’de uzun yıllar sonra ilk defa görüntülenmiş oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin araç desteği ve ayni katkılarıyla gerçekleştirilen saha çalışmalarıyla, Doğa Derneği’nin İzmir Kalkınma Ajansı’yla birlikte yürüttüğü araştırmalar kapsamında görüntülenen kurt, İzmir’in Kadim Üretim Havzaları’ndaki biyolojik çeşitliliğin ortaya konması için büyük önem taşıyor.
Sağlıklı Bir Doğal Alanın Göstergesi
Kurtlar, köpekgiller familyasının en büyük yabani temsilcisi olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz yüzyılın başında türün Batı Anadolu’daki doğal nüfusunun neredeyse tamamı, insan kaynaklı nedenlerle yok olmuş durumda. Genç bir kurt, yeni yaşam alanları bulmak için oldukça geniş bir alanda yayılış gösterebiliyor. Besin zincirinin en üstündeki canlı türlerinden birisi olan kurtlar, özellikle yaban domuzu, karaca gibi yaban hayvanlarıyla besleniyor. Yaşadıkları bölgelerde doğanın döngülerinin sağlıklı bir şekilde devam ettiğinin önemli göstergelerinden biri olan kurtların varlığını sürdürmesi ekosistem açısından büyük önem taşıyor.
İnsan Kurt Çatışmasını Ortadan Kaldırmak Mümkün
Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Biyolojik Çeşitlilik Araştırmaları Koordinatörü Şafak Arslan, uzun yıllar sonra İzmir’de bir kurdun kayıt altına alınmasının umut verici olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Kurtlar ne yazık ki insan kaynaklı faktörler nedeniyle bütün Anadolu’da büyük bir tehditle karşı karşıya. İnsanlarla özellikle evcil hayvan sürülerine saldırdıklarında çatışma yaşayan türün diyetinde aslında karaca, geyik, yaban domuzu gibi yabani otoburlar bulunuyor. Yabani otoburların doğada neredeyse tamamen yok olması sonrasında besin bulmakta güçlük çeken kurtlar, evcil hayvan sürülerine saldırabiliyor ve insan kurt çatışması bu noktada gündeme geliyor. Yani kurtlar, doğadaki denge bozulduğunda insanlarla daha sık etkileşime giriyor. Diğer yandan kurtlar yok olduğunda veya sayıları azaldığında, yaban domuzlarının popülasyonları çok hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Oysa sağlıklı bir ekosistemin göstergelerinden birisi olan kurtların yaşadığı bölgelerde bu tür sorunlar çok daha az yaşanıyor. İzmir’de fotokapan görüntüleri sonucunda kayıt edilen kurt, ekosistem sağlığı açısından bize çok önemli veriler sunuyor. Aynı zamanda bölgedeki yerleşik kurt nüfusu hakkında da ipuçları veriyor. Bu süreçten sonra kurtların bölgedeki varlığının korunması ve insanlarla çatışma içerisinde olmadan yaşaması için gerekli çalışmaların yürütülmesi gerekiyor. Türkiye doğası açısından umut verici bir kayıt olan İzmir’deki bu kurt görüntüsü hepimizi çok heyecanlandırdı. Kurtların bölgede insanlarla çatışma yaşamadan varlıklarını sürdürmeye devam edebilmesi için yetkili kurumların da desteğiyle çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.
Yorum yapılmamış