MAR031-Sapanca Gölü-Önemli Doğa Alanları Kitabı
Koruma Önceliği : İzlenmesi Gerekli
Alanın Değişimi : Aynı (0)
Yüzölçümü : 7749 ha Yükseklik : 30 m – 200 m
Boylam : 30,26ºD İl(ler) : Sakarya, Kocaeli
Enlem : 40,72ºK İlçe(ler) : İzmit, Adapazarı, Sapanca
Koruma Statüleri : Doğal sit alanı
Alanın Tanımı: Sapanca Gölü, Sakarya ve Kocaeli illerinin sınırları içinde yer alan bir tatlı su gölü olup çevre yerleşimleri için önemli bir içme ve kullanma suyu kaynağıdır. Göl, kuzey ve güneydeki dağlardan inen dereler ve göl dibindeki kaynaklardan beslenmektedir. Alanı besleyen yüzey kaynakları, Karaçay, Kuruçay, Kurtköy, Mahmudiye, İstanbul, Karadere ve Kaymakçı dereleridir. Batı ve doğu ucunda geniş sazlıklar uzanan gölün tek çıktısı Çark Suyu’dur. Çark Suyu gölden Sakarya Nehri’ne boşalmaktadır.
Habitatlar: ÖDA; açık göl yüzeyi, sazlıklar ve sulakalanın çevresindeki ormanlardan oluşur. Göl çevresindeki ormanlar kayın, kestane, gürgen, kavak, ıhlamur, ceviz, kızılağaç, dişbudak ve çınar olmak üzere çeşitli ağaç türlerinden oluşur.
Türler: Endemik bitki türlerinden Taraxacum waltheri dünyada sadece bu alanda yaşamını sürdürmektedir.
Alanda yüksek sayılarda kışlayan kuş türleri içinde en yüksek popülasyon sakarmeke (Fulica atra) ve elmabaş patkaya (Aythya ferina) aittir. Bunların yanında küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus) ve Macar ördeği (Netta rufina) gibi nadir su kuşları da gölde kışlamaktadır.
ÖDA ülkemize endemik bir kurbağa alt türü olan Bombina bombina arifiyensis’in önemli bir dağılış alanıdır. Sarı lekeli zıpzıp (Thymelicus acteon) alanda ÖDA kriterini sağlayan bir kelebek türüdür.
Alan Kullanımı: Gölde balıkçılık yapılır. Tarım, özellikle gölün güneyinde bahçecilik şeklinde yapılmakla birlikte yazlık ev talepleri nedeniyle azalmıştır. Doğudaki delta üzerinde ekili alanlar daha yoğundur. Sapanca Gölü’nün çevresi, günübirlik ve hafta sonunda tatil amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca yazın çeşitli su sporu faaliyetleri yapılır.
Tehditler: 1984’te tamamlanan bir taşkın kontrolü çalışması, gölün doğusundaki 120 hektar sulakalanı kurutmuştur. Son 40 yılda güneybatı tarafındaki subasar ormanlar tahrip edilerek, kavaklık ve mısır tarlalarına dönüştürülmüştür.
Bir diğer tehdit, ÖDA’da sayıları hızla artan endüstri tesislerinin, yerleşim alanlarının ve tarım alanlarının oluşturduğu kirliliktir. ÖDA’nın içme ve kullanma suyu havzası olarak uzun mesafeli koruma alanı belediyelerin imar planları dâhilinde olmadığından, kanalizasyon şebekeleri yapılamamakta ve dolayısıyla yerleşmelerden kaynaklanan atık sular Sapanca Gölü’ne boşaltılmaktadır. Göl suyunda yüksek miktarda bakır, çinko, cıva, kurşun, kadmiyum, yağ ve deterjan bulunmuş, demir ve kurşunun her noktada limitleri geçtiği saptanmıştır.
Alanda otoyol yapımından sonra ikinci konut yapımı hız kazanmıştır. Bu durum göl çevresindeki doğal alanları tahrip etmektedir. ÖDA’da kaçak avlanma sürmektedir. Yoğun ağaçlandırma çalışmalarının doğal bitki örtüsünü nasıl etkilediği tam olarak bilinmemektedir.
Koruma Çalışmaları: Gölün bir yarısı 1991, diğer yarısı ise 1994’te doğal sit alanı ilan edilmiş ve sınırlar nazım imar planlarına işlenmiştir. İçme ve kullanma suyu kaynağı olan gölde üç yüz, bin ve iki bin metrelik koruma kuşakları bulunmaktadır. Bunun yanında İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi gölde su kalitesi üzerine uzun dönemli çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca balık çeşitliliği ve popülâsyonu sürekli izlenerek, yayın ve turna gibi sayıca azalan türlerle ilgili önlemler alınmaktadır.
Yerel İlgi Sahipleri: Adapazarı Valiliği; Adapazarı Büyükşehir Belediyesi; Sapanca Belediyesi; Arifiye Belediyesi; İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi.
Bahar Bilgen