Her sene Afrika’dan Avrupa’ya uzanan göç yollarında bir çok tehditle yüzleşen nesli küresel ölçekte tehlike altındaki küçük akbabalar için üç kıtadan on dört ülke beraber çalışmaya başladı. Uzmanlar geçtiğimiz otuz yıl içinde nüfusu yüzde seksene yakın oranda azalan küçük akbabaların birçoğunun göç sırasında hayatını kaybettiğini ve bu durumun önüne geçilmezse nesillerinin tamamen yok olabileceğini söylüyor.
Her yıl küçük akbabaların da arasında olduğu milyonlarca göçmen kuş kışlama ve yuvalama alanları arasında binlerce kilometrelik zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculukta birçok kuş insan kaynaklı tehditler yüzünden hayatını kaybediyor. Bu sorunların önüne geçmek için bir araya gelen üç kıtadan on dört ülkenin uzmanları, küçük akbabaların ve göç yollarının korunması için beraber çalışıyor. Tüm dünyadaki küçük akbaba nüfusunun yaklaşık yüzde yirmi beşini barındıran ve bu önemli göç yolunun tam ortasında bulunan Türkiye’ye önemli bir rol düşüyor.
Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan küçük akbabalara yönelik tehditlerin başında kurtları ve diğer memelileri zehirlemek için bırakılan zehirli yemler geliyor. Her yıl onlarca kuş bu zehirli yemleri yiyerek hayatını kaybediyor. Küçük akbabaların yüzleştiği bir diğer önemli sorun ise elektrik çarpması. Yalıtımsız elektrik tellerine çarpan kuşlar yüksek elektrik akımı yüzünden ölüyor. Bunun dışında yoğun tarım uygulamaları yüzünden yaşam ve dinlenme alanlarının kaybı ve kullanılan zirai zehirler, küçük akbabaları ve bölgede yaşayan birçok canlının yaşamını tehdit ediyor. Eylül 2017’de Doğa Derneği’nin Beypazarı’nda düzenlediği ve küçük akbabaların göç yolu üzerindeki dokuz ülkeden otuz dört uzmanın katıldığı toplantıyla “Küçük Akbabaların ve Göç Yollarının Korunması İçin Uluslararası İşbirliği“ projesi başlatılmıştı.
Projenin ana koordinasyonunu yürüten Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği adına konuşan Proje Yöneticisi Stoyan Nikolov “Dünyada bu konuda devam eden en önemli işbirliği olan bu proje, küçük akbabaların zehirlenmesine yol açan kimyasalların kullanımının durdurulması, zehirli yemlerin bulunup kaldırılması, küçük akbabaların zehirlenmesine yol açan veteriner ilaçlarının kullanımının azaltılması, elektrik çarpması sonucu oluşan ölümlerin önüne geçilmesi, ve küçük akbabaların avlanmasının önlenmesi için yerel kapasitenin arttırılması gibi faaliyetleri içeriyor. Amacımız küçük akbabaların üç kıtada da güvenli bir şekilde yaşamasını sağlamak.” dedi.
Küçük akbabaların korunması için yapılan çalışmalara 2015 yılından bu yana önce Beypazarı’nda günümüzde ise Mersin’de destek olduklarını belirten Vaillant Türkiye’nin Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, “Akbaba ölümlerinin önüne geçebilmek için Türkiye’de kuşların dinlenme ve yavrulama alanlarından yaşayan, vaktinin çoğunu arazide geçiren çobanlardan oluşan bir ağ kuruluyor. Böylelikle yaşanan sorunların bizzat yöre insanından detaylı, hızlı bir şekilde öğrenilmesi ve bu sorunlara müdahale edilmesi hedefleniyor.” dedi.
Konu hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç: “Küçük akbabalar bu sene de kışı geçirmek için gittikleri Afrika’dan, yuvalama alanlarına doğru yolculuklarına başladı. Bu yolculukta Türkiye, küçük akbabalarının dünyadaki en büyük üreme popülasyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Tüm dünyadaki küçük akbaba nüfusunun yaklaşık yüzde yirmi beşinin ürediği Türkiye, küçük akbabalar için yeryüzündeki en önemli yaşam alanlarından birisi. Ne yazık ki Avrupa ve Balkanlar’daki birçok küçük akbaba kolonisi tamamen yok olmuş durumda. Aynı olumsuz sonucun Türkiye’de de yaşanmaması için kurduğumuz ortaklıklarla yaşadığımız dünyanın ayrılmaz bir parçası olan kuşların korunması için çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
Yorum yapılmamış