EGE017-Akbük Kıyıları-Önemli Doğa Alanları Kitabı
Koruma Önceliği : Korumaya Bağımlı
Alanın Değişimi : Gerileme (-1)
Yüzölçümü : 15484 ha Yükseklik : 0 m – 410 m
Boylam : 27,44ºD İl(ler) : Muğla
Enlem : 37,30ºK İlçe(ler) : Milas
Koruma Statüleri : Doğal sit alanı
Alanın Tanımı: ÖDA, Güllük ile Akbük beldeleri arasında bulunmaktadır. ÖDA’da kıyı şeridi boyunca üç yarımada ve iki koy yer almaktadır. Kıyı alanı boyunca herhangi bir yerleşim alanı olmamakla birlikte alanın doğal yapısını bozacak yoğunluk ve nitelikte olmayan münferit yapılaşmalar mevcuttur. Kıyılar genellikle kızılçam ormanları ve maki toplulukları ile kaplı olup kayalık yapıya sahiptir. Yer yer kumsallar ve tarım arazileri mevcuttur. Sahil şeridi boyunca kıyıdan içeriye gidildikçe düşük rakımlı tepeler yükselir.
Habitatlar: ÖDA; büyük çoğunluğu kızılçam ormanları ve Akdeniz maki toplulukları ile kaplı kıyı ve deniz ekosisteminden oluşmaktadır. Kıyılarda yer yer sebze ve meyve yetiştirilen tarım alanları da bulunmaktadır.
Türler: ÖDA, Akdeniz foku (Monachus monachus) için bölgedeki en önemli alanlardan biridir.
ÖDA kriterlerini sağlamamakla birlikte alanda nesli dünya ölçeğinde tehlikedeki küçük kerkenez (Falco naumanni) ve deniz kaplumbağası (Caretta caretta) görülmektedir.
Alan Kullanımı: Alandaki en önemli insan faaliyeti, kıyıya yakın sığ alanlardaki (20-50 metre derinlik üzerine kurulu) balık çiftlikleridir. Küçük kafeslerden oluşan çok sayıda balık çiftliğinde çupra (Sparus aurata) ve levrek (Dentex dentex) üretilmektedir. Ayrıca, civar ilçe ve köylerdeki küçük kıyı balıkçıları, bırakma ağcılığı ve paraketa yöntemleri ile balıkçılık yaparlar. Bunun yanı sıra kıyılarda az da tarım yapılmaktadır.
Tehditler: Bölgedeki en önemli tehdit, alanın önemli bölümünü kaplayan arkeolojik ve/veya doğal sit alanlarının statülerinin kaldırılması ya da derecelerinin düşürülerek yapılaşmaya olanak tanınmasıdır. Bunun sonucunda gerek bölgeden gerekse büyük şehirlerden yatırımcıların kıyılarda yazlık kooperatif evleri veya turistik tesis inşa etmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Alanda, trol ve gırgır teknelerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda bir komisyon tarafından düzenlenen su ürünleri sirküleri kurallarına aykırı kıyıya yakın avlanmaları sonucunda, deniz ekosistemi, dip yapısı zarar görmekte ve balık stoklarında azalma meydana gelmektedir.
Seyrek de olsa, balık çiftliklerine saldıran Akdeniz foklarının çiftlik sahipleri veya çalışanları tarafından öldürülme ihtimali vardır.
Ayrıca, kısmen alan içinde kalmakla birlikte, ÖDA’ya doğu yönünden bitişik Güllük Körfezi’nde liman içinde demirleyen yük gemilerinin yağlı atıklarından kaynaklanan deniz kirliliğinin yayılma ve artma riski vardır. Muğla Üniversitesi’nin Güllük Körfezi’nde yaptığı hidrokarbon ölçümlerinde, Güllük Körfezi dahilinde birçok noktada normal seviyelerin üstünde petrol kirlilikleri ölçülmüştür.
Koruma Çalışmaları: SAD-AFAG’ın 1999 yılında başlayan girişimleri ve ilgili üniversitelerin destekleri ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2001 yılında, Ayvalık bölgesi hariç tüm ülke kıyılarında tratayı yasaklamış olup bunun olumlu etkileri bölgeye de yansımıştır.
SAD-AFAG, Akdeniz foku saldırılarından dolayı kafesleri zarar gören ve balık kaybına maruz kalan balık çiftliklerini yerinde ziyaret etmiş ve saldırılara karşı en etkin koruma yöntemi olarak koruma ağı kullanılmasını önermiş ve gönüllü danışmanlık hizmetleri ile ağ serme ve kontrol etme teklifini getirmiştir.
Alanın çok yakınındaki Güllük Körfezi’nde demirleyen yük gemilerinin oluşturduğu deniz kirliliği sorunu yerel halk tarafından destekleyici bilgi ve belgelerle Denizcilik Müsteşarlığı’na iletilmiştir. Bunun sonucunda, geçtiğimiz senelerde liman alanı içinde demirleyen gemilerden kaynaklanan deniz kirliliği ve demirde bekleyen gemilerin birikmesi sorunu belli zamanlarda ortadan kalkmış olmakla birlikte sorun ara ara tekrar eski boyutlarına kavuşmaktadır.
Yerel İlgi Sahipleri: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü; Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü; Sualtı Araştırmaları Derneği; Muğla Üniversitesi.
Cem Orkun Kıraç, Gül Moran