Savunuculuk ve Hukuki Yöntemler

BM Başvuru Rehberi

Birleşmiş Milletler Özel Prosedürler Başvuru Rehberi

Birleşmiş Milletler Sözleşme Mekanizmaları

Uluslararası İnsan Hakları Mekanizmaları ve Başvuru Yöntemleri Hakkında Bilgi Notu

Birleşmiş Milletler Özel Usul Bildirimleri Türkçe Broşür

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Şikayet Usulü

Birleşmiş Milletler Özel Prosedürler Hakkında Pratik Rehber

Afet Risk Azaltma ve İnsan Hakları Rehberi

Kamu Denetçisi

Afetler ve İdarenin Veri Konusundaki Yükümlülükleri Kastamonu Bozkurt İlçesi Örneği

Bilgiye Erişim

Dilekçe Hakkı ve Sivil Toplum Kuruluşları

Çevresel Konularda Bilgiye Erişim ve Aarhus Sözleşmesi

Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Davaları

Biyolojik çeşitlilik, en anlaşılır ifadeyle yaşamın çeşitliliğidir. İçinde sadece tür çeşitliliğini değil, genetik ve ekosistem çeşitliliğini de barındırır. Ancak milyonlarca yıldan beri var olan bu muazzam çeşitliliğin pek çok nedenle kayba uğradığı görülmektedir. Bu nedenler içinde habitatlardaki değişim, iklim değişikliği, aşırı kullanım, avlanma ve kirlilik gibi faktörler bulunmaktadır. İnşa edilen yaşam alanlarıyla habitatın bozulmasına, avlanmaya, kaynakların kontrolsüz kullanımına ve yaratılan kirliliğe yakından bakıldığında insanlığın bu kayıptaki payı görülebilmektedir.

Doğaya bir bütün olarak bakıldığında, doğada kendine yer edinmiş her varlığın, insandan bağımsız olarak bir değeri olduğu fark edilebilir. Doğayla uyumlu bir yaşam tesis edilmediği ve bu yöntem hukuk tarafından benimsenmediği sürece sorunlara kalıcı ve bütüncül bir çözüm bulmak ne yazık ki mümkün gözükmüyor. Doğada her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark edilmesi ve buna uygun bir yaşam ve hukuk tesis edilmesi gerekmektedir.

Yaban Hayatı Savunmak

Yaban hayatı, doğrudan insan kontrolü olan evcilleştirilmemiş tüm hayvanlar ve kültüre edilmemiş tüm bitkileri de kapsayacak şekilde, yaşayan tüm canlıları içerisinde barındıran şemsiye bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Başka bir deyişle insanın kontrolüne alamadığı türleri ve doğal yaşamı ifade etmektedir.

İnsan ve yaban hayatın iç içe geçtiği ve özellikle sınırlı olan kaynakların ortaklaşa kullanıldığı alanlarda insan ve yaban hayatı çatışmasının olması kaçınılmaz olmaktadır.  Bu çatışmanın farkında olmak ve var olan durumu insan-yaban hayatı etkileşimi ve ortak yaşamı olarak kabul edip çözümler bulmak gerekiyor. Ayrıca türlerin ortak yaşamını önceleyen ve çatışmanın engellenmesi için sürdürülebilir önlemler almak gerekiyor. 

İnsanların iklim değişikliğinde olduğu gibi, biyoçeşitlilik kaybında da sorunun önemli bir parçası olduğu görülmektedir. Ortak bir gelecek için ise sorunun bir parçası olunduğu kadar çözümün de bir parçası olunmalıdır.

“Doğanın Hakkını Savunmak” 2021 Yılı Merkez Av Komisyonu Kararının İptali Davası

“Yaban Hayvanlarını Savunmak” Av ve Yaban Hayvanları Yönetmelik İptali Davası

Ekosistem ve Yutak Alanları Savunmak

Yutak kavramı bir sera gazını, bir aerosolü veya bir sera gazının oluşumunda rolü bulunan bir öncü maddeyi atmosferden uzaklaştıran herhangi bir işlem, faaliyet veya mekanizma olarak tanımlanabilir. İklim değişikliğiyle mücadele ve “net sıfır emisyon” hedefine ulaşmak için yutak alanlar oldukça önemli bir yer tutuyor.

2016 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması ile devletler iklim değişikliğine karşı harekete geçeceklerini beyan ettiler. Bu sayede yüzey sıcaklığındaki ortalama küresel artışı yüzyılın sonuna dek 1.5 derece ile sınırlandırmak hedefleniyor. Anlaşmanın beşinci maddesi ile devletlerin sera gazı yutak ve rezervuarlarını ve bu kapsamda ormanları uygun şekilde muhafaza edip güçlendirecekleri öngörülmüştür.

“Zeytinin Hakkını Savunmak” Yönetmelik İptal Davası

 

Change this in Theme Options
Change this in Theme Options